Birçok
yeni teşhis koyulmuş Alzheimer hastası ilk zamanlar, hala yeterli
içgörüsü varken, yavaş yavaş hafızalarını kaybedecekleri ve
zaman geçtikçe kendi bakımlarını karşılayamayacakları
gerçeğiyle yüzleştikleri, stresli bir döneme girerler.
Doğaçlama
Tiyatro ile bilinen Chicago'da bir takım araştırmacı, doğaçlama
oyunlarının bu tip hastalar üzerinde olumlu etkilerinin olup
olamayacağı fikri üzerine denemeler yapmakta.
Northwestern
Universitesi Feinberg Tıp Okulu Kognitif Nöroloji Ve Alzheimer
Merkezi'nde Sosyal Hizmet Uzmanı Mary O'Hara'nın ifadesine göre;
“Doğaçlama anın içinde olmakla ilgili bir şey ki söz konusu
hafıza kaybı yaşamakta olan hastalar için bu gayet güvenli bir
alan”. “Hafızasını günden güne kaybetmekte olan biri için
geçmişi düşünmek ve hatırlamaya çalışmak kaygı verici ve
üzücü olmalı. Belki de geleceği düşünmek de aynı kaygıyı
tetikleyebilir. Bu yüzden anın içinde olmak, olunabilecek iyi ve
güvenli bir alan”.
Northwestern'den
araştırmacılar, Tony Ödülleri sahibi Lookingglass Tiyatrosu ile
çalışmakta. Alzheimer'ın ileri aşamasındaki hastalar için
uygulanmakta olan çeşitli tiyatro programları mevcut ancak bu
çalışma hastalığın sadece başlangıç aşamasındaki hastaları
kapsaması açısından eşsiz.
“Herhangi
bir deneyim gerektirmiyor, senaryo yok, ezberlemekle ilgili hiçbirşey
yok” diyen O'Hara şöyle devam ediyor; “Sadece yaratıcı
potansiyellerini yanlarında getirmeleri yeterli. Bu konuda da çok
başarılılar”.
Lookingglass
Tiyatrosundan Christine Mary Dunford gayet basit doğaçlama
oyunlarını deneyimleyen acemi oyuncu kadrosuna liderlik yapıyor.
Dunford, demans hastalarıyla çalışmanın, doğaçlamanın prensipleri
açısından, en mükemmel yanının 'evet prensibi' olduğunu
belirtiyor; “yaptığımız işin temel prensibi bu olduğundan
karşımızdaki nasıl bir cevap verirse versin onunla çalışmayı
devam ettirmeye muktedir olabiliyoruz”.
Araştırmacılar,
bu oyunların hastalığı durduracağı ya da gelişimini
yavaşlatacağını beklemiyorlar ancak yaratıcı yetileriyle meşgul
olan erken dönem hastaların yaşam kalitelerinin arttırılıp
arttırılamayacağını araştırıyorlar.
Uygulamanın
hayatlarında nasıl bir değişiklik sağladığını anlayabilmek
için, sekiz haftalık çalışmanın başında ve sonunda,
katılımcı hastalar ve hasta ailelerine bir takım sorular soruldu.
Projede
yer alan Northwestern üniversitesinden Prof. Darby Morhardt şöyle
anlatıyor, “İnsanlara fiziksel ve ruhsal olarak nasıl
hissettiklerini anlatmalarını istiyoruz. Hafızlarıyla ilgili
nasıl hissediyorlar? Aileleriyle ilgili nasıl hissettiler,
ilişkileri ne durumdaydı? Ve tabii ki durumlarıyla ilgili ve
hayatlarıyla ilgili tam olarak masıl hissettiklerini?”.
Doğaçlama
koçu Dunford; “Alzheimer hastalarını ya da diğer demans
hastalarını düşündüğümüzde günden güne hafızalarını
kaybetmekte olan insanlar aklımıza gelir, ancak burada aynı
zamanda yeni bir şeyler öğrenebilen insanlar da görüyoruz. Bu
onlara birşeyleri başarıyla tamamlama hissinin verdiği özgüveni
deneyimletiyor ki bu hastalıkta, 'başarıyla tamamlama hissini'
deneyimlemek için çok da fırsat çıkmıyor önünüze” diyor.
Julianne Hill
http://www.npr.org/2011/08/15/139585522/improv-for-alzheimer-s-a-sense-of-accomplishment
http://www.npr.org/2011/08/15/139585522/improv-for-alzheimer-s-a-sense-of-accomplishment
Çeviri: Koray Tarhan