7 Kasım 2018 Çarşamba
5 Kasım 2018 Pazartesi
DOĞAÇLAMA OYUNCUSU “ANONS” FİLMİNİ NEDEN İZLEMELİ
Bu
sinema üzerine bir metin değil. Daha çok kendi olayımız
doğaçlama tiyatro için bir filmden neler devşirebiliriz ona
bakmaya çalışan kişisel bir deneyim değerlendirmesi diyelim.
Ödüle
doymayan Anons filmini izledim. Yazanın, yönetenin, oynayanların,
emek veren herkesin ellerine sağlık.
Türk
Sinemasında görmeye alışık olmadığım ve hatta hasretini çektiğim bir
anlatım ve oyun tarzına sahip Anons. Ercan Kesal ile birlikte senaryoyu yazan Mahmut Fazıl Coşkun’un
şahane oyuncu kadrosuyla yönettiği film doğaçlama oyunculuğa ve
sahne pratiğine takmış biri olarak beni çok etkiledi. Doğaçlama
tiyatro denince hikayenin, dramatik olanın, karakterlerin yaratım
insiyatifinin oyuncuda olduğu tiyatro biçimini anladığımızı
söyleyerek başlayacak olursak bu film sahne ve karakter yaratımı
üzerine epey ilham verici. Doğaçlama tiyatro bunların
gerçekleştirilemediği sahne pratiklerini doğasında barındıran
bir sanat biçimi, yani sahne üzerinde çuvallayabilirsiniz. Ancak
yine de tekrar deneme azmine sahip olmalısınız. Metinli sahne
pratiklerinde de çuvallandığına tanık olmamız aslında şartları
eşitliyor. Sinemada da aynı durum söz konusu, bazı filmler
çuvallar. Ancak bahsettiğimiz film; “Anons” çuvallamanın
ötesinde seyircide tekrar izleme isteği uyandıracak kadar
başarılı. Bu başarısı sahneleri yaratmadaki hakikatinden
geliyor. Film hem çok gergin, hem çok komik, ironik ve en önemlisi
ciddi.
Doğaçlama
eğitimlerimizde sinemadan çokça örnek veririz. İyi filmler
sahne ve karakter yaratımı için harika malzemeler. Peki Anons
filmi, doğaçlama sahne yaratmayı öğrenmekle ilgili nasıl ilham
verebilir? Burada doğaçlama sahne yaratırken neler yapmalıyız
sorusundan yola çıkıp filme bakmaya çalışacağım.
Doğaçlama
tiyatro ile ilgili önemli önermelerden biriyle başlayalım; EYLEM.
Doğaçlama sahne yaratırken eylem yaşamsaldır. Sahnede
sadece konuşan değil birşeyler eyleyen karakterler yaratmayı
seçmeliyiz. Anons filminde en sevdiğim özelliklerden biri bu, her
sahnede birileri mutlaka birşeyler yapıyor; çay demlemek, kahve
yapmak, içmek, üst baş değiştirmek vs. Öyle durup büyük
büyük bakarak, büyük laflar geveleyen, yaşamadan konuşan
karakterler yok. Doğaçlama oyuncusu olarak filmin sahnelerine
detaylı bakacak olursak özellikle uzun biçim doğaçlama hikaye
yaratımında ilham verici olacaktır. Hakikat her zaman en komik ya
da ilgi çekici sonuçları doğurur. Eyleme devam ettikçe
duygularınızı hakikate yakın bir noktada doğaçlayabilme fırsatı
yakalayabilirsiniz. Sahnede öylece durduğunuzda söyleyecek
birtakım zekice cümleler bulmaya çalışacaksınızdır ki
hikayenin bunlara yüksek ihtimalle ihtiyacı yoktur. Anons filminde
de arka planda karakterleri belirleyen çok büyük bir mevzu
olmasına rağmen karakterler içlerinde bulundukları mekanlardaki
eylemleriyle meşgul olmakta ve hiçkimse edebiyat parçalamamakta.
Sahneye dolu gözlerle bakıp, yiyip içmeden, herhangi bir insani
eylemde bulunmadan replik sıralanan filmler ve dizilerden içim
nasıl şişmişse artık Anons iyi geldi.
Eylemin
yanında karakterin yapılan eyleme verdiği öneme dikkat
çekmek gerek. Doğaçlama esnasında aynı metinli bir
çalışma gibi oyuncu kendi dramaturjisini yapmalı. Yani yapılan
eylemler önemsiz ya da gereksiz olmamalı, karakterin eyleme verdiği
önemi görmeliyiz. Bundan eylemlerin büyük şeyler olması
gerektiği yanılsaması çıkmasın. Basit bir kahve pişirme
eylemi bile o anda karakterler için önem taşımalı. Filmde de
yapılan her eylem o kadar belirleyici ki karakterler eylemlerin
yarattığı sonuçlar doğrultusunda hikaye içinde ilerliyorlar.
Filmden örnekler vererek izleme keyfini bozmak istemiyorum. Belki
daha sonra yazıyı editlerken ayrıntıya girebiliriz. Şimdilik
başlıklar halinde doğaçlama odaklı ilerleyelim.
Yaptığınız
eylemle ilgili konuşmayın. Bu ikna edici sahne yaratımı
için yaşamsal bir ipucu. Filmde olan bu. Filmin ana malzemesi
darbe olmasına rağmen bu konuyla ilgili çok az şey duyuyoruz.
Aynı şey kahve pişirme için de söylenebilir. Kahve pişerken
polisin radyo evinde çalışma şartları, görev süresi, hayat
pahalılığı, merkezi yerde oturma ve çalışmanın avantajları
üzerine alışkanlık dolu, sıradanmış gibi görünen diyalog,
yaratılan statüler ve durumun ciddiyetiyle gergin bir hal alıyor.
Hakikatte de böyle değil mi? Mühim işlerin ortasında acıkırız,
birşeyler içme ihtiyacı duyarız ve alakasız mevzular üzerine
konuşuruz. Tabii ki kimle ve nasıl konuştuğumuz belirleyicidir.
Yani sıradan, alışkın olduğumuz bir sinema örneği izlemiş
olsaydık burada gözlerini belerterek kötü adamlar olduklarına
seyirciyi ikna etmeye çalışan yapay oyuncuların naylon
konuşmalarına tanık olabilirdik. Anons filminde ise kendilerine
verilen anons görevini yerine getirmeye çalışan dört insan ve
onları çevreleyen insanlar ve yaşam var. İşte aradığımız
şey de bu olmalı. Amacı olan karakterleri eylem sürecinde
dönüştürmek. Şablon tiplerle espriler patlatmak yerine eyleyen
ve hikaye yaratan karakterlere ihtiyacımız var.
Karakterler
arasında düşükten yükseğe statüler yaratın. Anons
filminde askerler kendi aralarında rütbesel bir hiyerarşiye sahip
oldukları gibi ilişkiye girdikleri kişilerle ayrı ayrı statü
dengelerine sahip olabiliyorlar. Radyo evine girip içeridekileri
rehin aldıklarında en yüksek statüye sahip oldukları gibi,
makineyi çalıştıramadıklarında teknik karşısında statüleri
sarsılıyor. Aslında her karakterin statüsü denge değiştirip
duruyor ki bu da durgun sahnelerde bile gerilim ve merakı ayakta
tutan bir sonuç ortaya çıkartıyor. Koca komutana bir hemşire
tarafından ağzının payının verilmesi statünün ana göre
değişebileceğini gösteren en güzel sahnelerden
biri. Gidin izleyin bence.
Absürd
ya da beklenmedik durumlar yaratıp bunu sahne içinde ikna edici
hale getirin. Anons filmini
izlediğinizde de bunu çokça göreceksiniz. Arası bozuk bir çift,
iki darbeci komutan, bir
genel müdür ve fırın işçisi bir ekmek kamyonunda nasıl bir
araya gelir?
Karakterlere
seçimler yaptırın ve seçimlerinize sıkı sıkı sarılın.
Bu istikrarlı hikayenin anahtarlarından biri. Karakteriniz için
ekmekleri zamanında dağıtmak, darbe bildirisi okumak kadar önemli
olmalı, hem de aynı anda.
Karakterlerinizi
mecbur bırakın. Yaptığımız
seçimlerden vazgeçmeden karakterimiz bir takım zorluklarla
karşılaştığında taviz vermek zorunda kalacak ve hikayenin
gerilimine önemli katkılar sağlayacak mecburiyet içine düşecek.
Muhbir olduğu anlaşılan
yakın arkadaş karakteri nereye götürür, anlamadığı bir
makineyi çalıştırmak zorunda kalmak macerayı nereye sürükler,
kıyafetlerin olduğu çanta unutulmuşsa karakter ne yapar?
Hikaye
anlatın. Karakterlerinize hikaye anlattırın. Eski
ortak bir anı, mesleki detay, birşeylerin püf noktası, içki
adabı, böbürlenilen birşeyler vb. Çehov karakterlerinde de
çokça rastladığımız bu nokta karakterleri ete kemiğe
büründürmek için birebir. Bir Türk askeri Kuzey Kore marşını
neden ezberlesin ki?
Neden
sonuç ilişkisi yaratın.
Sahnelerde olanlar ve karakterlerin eylemleri zincirleme etkiler
yaratsın. Önemsiz gibi görünen detaylar büyük sonuçlar
yaratarak karakterleri ve hikayeyi güçlendirecektir. Hiç de
üzerine vazife değilken kaçan birini yakalamak, bir işçinin
gelecek planlarını nasıl etkiler? Cevabı Anons’ta. Bu gibi
durumları sahnede doğaçlama yaratmak mümkün. Bunun
için oynanan, söylenen her ayrıntıyı akılda tutmalı, olacaklar
üzerine değil, olmuş olanlar üzerine yoğunlaşmalısınız.
Doğaçlama hikaye yaratımında yaratılmış olan malzemeler ve
anlara odaklanmadığınızda zengin olasılıkları feda etmiş
oluruz. Hikayenin başında olan herhangi bir şey daha sonra
karakterleri dönüştürme potansiyeline sahiptir. Belki olmasa da
olur denebilecek şeyler gerçekleştiğinde hikayeyi ince
katmanlarla bezemek mümkün olabilir.
Sözsüz
sahneler oynamaktan çekinmeyin. Karakterleriniz her an konuşmak
zorunda değil. Hatta yarattığımız sahnede eylem, duygu,
beklenti varsa sözsüz anların uzaması sahnenin etkisini
arttıracaktır. Telefon görüşmesi beklemek, arkadaş beklemek,
ameliyatın bitişini beklemek zorunda kalmak ve daha bir çok örnek
bulmak mümkün Anons filminde. Bu durumlar sahnelerin
kuvvetlenmesini ve ilginin yükselmesini sağlıyor.
Oynadığınız
sahneyi doğaçlarken ciddi olun. Doğaçlama sahnede aradığımız
şey ikna edicilik. Boyuttan yoksun şablon tiplerin yaptığı
espriler silsilesi yerine hikayeler doğaçlamak istiyorsak
karakterlerimizi ciddiye almalıyız. Komedi oynamak için tırt
filmlerdeki gibi abuk subuk mimiklerle oynamayı bırakıp Anons
filminde gerçekleştiği gibi kendince haklı nedenlere sahip
karakterlerimizi olabildiğince ciddi durumlar içine sokmaya
çalışmalıyız. Hakikat hakiki kahkahayı getirir.
İlk izlemenin ardından verdiği
ilhamları sıralamaya çalıştım. Bundan sonrasında atölyelerde
ve derslerde filmden ilhamla çalışmalar yapmak mümkün olabilir.
Buradan okuyan öğrencim varsa filmi izlemesini dilerim. Belli ki
çokça konuşacağız. İyi sahneyi anlatmak için harika referans
film.
Filmin DVD’sinin çıkmasına
daha çok var. O zamana dek bu kadarla idare edeceğiz. Sinema iyi
olduğunda çok iyi bir şey. Teşekkürler.
Koray
Tarhan
Kasım
2018
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)