5 Kasım 2018 Pazartesi

DOĞAÇLAMA OYUNCUSU “ANONS” FİLMİNİ NEDEN İZLEMELİ


Bu sinema üzerine bir metin değil. Daha çok kendi olayımız doğaçlama tiyatro için bir filmden neler devşirebiliriz ona bakmaya çalışan kişisel bir deneyim değerlendirmesi diyelim.

Ödüle doymayan Anons filmini izledim. Yazanın, yönetenin, oynayanların, emek veren herkesin ellerine sağlık. 



Türk Sinemasında görmeye alışık olmadığım ve hatta hasretini çektiğim bir anlatım ve oyun tarzına sahip Anons. Ercan Kesal ile birlikte senaryoyu yazan Mahmut Fazıl Coşkun’un şahane oyuncu kadrosuyla yönettiği film doğaçlama oyunculuğa ve sahne pratiğine takmış biri olarak beni çok etkiledi. Doğaçlama tiyatro denince hikayenin, dramatik olanın, karakterlerin yaratım insiyatifinin oyuncuda olduğu tiyatro biçimini anladığımızı söyleyerek başlayacak olursak bu film sahne ve karakter yaratımı üzerine epey ilham verici. Doğaçlama tiyatro bunların gerçekleştirilemediği sahne pratiklerini doğasında barındıran bir sanat biçimi, yani sahne üzerinde çuvallayabilirsiniz. Ancak yine de tekrar deneme azmine sahip olmalısınız. Metinli sahne pratiklerinde de çuvallandığına tanık olmamız aslında şartları eşitliyor. Sinemada da aynı durum söz konusu, bazı filmler çuvallar. Ancak bahsettiğimiz film; “Anons” çuvallamanın ötesinde seyircide tekrar izleme isteği uyandıracak kadar başarılı. Bu başarısı sahneleri yaratmadaki hakikatinden geliyor. Film hem çok gergin, hem çok komik, ironik ve en önemlisi ciddi.

Doğaçlama eğitimlerimizde sinemadan çokça örnek veririz. İyi filmler sahne ve karakter yaratımı için harika malzemeler. Peki Anons filmi, doğaçlama sahne yaratmayı öğrenmekle ilgili nasıl ilham verebilir? Burada doğaçlama sahne yaratırken neler yapmalıyız sorusundan yola çıkıp filme bakmaya çalışacağım.


Doğaçlama tiyatro ile ilgili önemli önermelerden biriyle başlayalım; EYLEM. Doğaçlama sahne yaratırken eylem yaşamsaldır. Sahnede sadece konuşan değil birşeyler eyleyen karakterler yaratmayı seçmeliyiz. Anons filminde en sevdiğim özelliklerden biri bu, her sahnede birileri mutlaka birşeyler yapıyor; çay demlemek, kahve yapmak, içmek, üst baş değiştirmek vs. Öyle durup büyük büyük bakarak, büyük laflar geveleyen, yaşamadan konuşan karakterler yok. Doğaçlama oyuncusu olarak filmin sahnelerine detaylı bakacak olursak özellikle uzun biçim doğaçlama hikaye yaratımında ilham verici olacaktır. Hakikat her zaman en komik ya da ilgi çekici sonuçları doğurur. Eyleme devam ettikçe duygularınızı hakikate yakın bir noktada doğaçlayabilme fırsatı yakalayabilirsiniz. Sahnede öylece durduğunuzda söyleyecek birtakım zekice cümleler bulmaya çalışacaksınızdır ki hikayenin bunlara yüksek ihtimalle ihtiyacı yoktur. Anons filminde de arka planda karakterleri belirleyen çok büyük bir mevzu olmasına rağmen karakterler içlerinde bulundukları mekanlardaki eylemleriyle meşgul olmakta ve hiçkimse edebiyat parçalamamakta. Sahneye dolu gözlerle bakıp, yiyip içmeden, herhangi bir insani eylemde bulunmadan replik sıralanan filmler ve dizilerden içim nasıl şişmişse artık Anons iyi geldi.

Eylemin yanında karakterin yapılan eyleme verdiği öneme dikkat çekmek gerek. Doğaçlama esnasında aynı metinli bir çalışma gibi oyuncu kendi dramaturjisini yapmalı. Yani yapılan eylemler önemsiz ya da gereksiz olmamalı, karakterin eyleme verdiği önemi görmeliyiz. Bundan eylemlerin büyük şeyler olması gerektiği yanılsaması çıkmasın. Basit bir kahve pişirme eylemi bile o anda karakterler için önem taşımalı. Filmde de yapılan her eylem o kadar belirleyici ki karakterler eylemlerin yarattığı sonuçlar doğrultusunda hikaye içinde ilerliyorlar. Filmden örnekler vererek izleme keyfini bozmak istemiyorum. Belki daha sonra yazıyı editlerken ayrıntıya girebiliriz. Şimdilik başlıklar halinde doğaçlama odaklı ilerleyelim.

Yaptığınız eylemle ilgili konuşmayın. Bu ikna edici sahne yaratımı için yaşamsal bir ipucu. Filmde olan bu. Filmin ana malzemesi darbe olmasına rağmen bu konuyla ilgili çok az şey duyuyoruz. Aynı şey kahve pişirme için de söylenebilir. Kahve pişerken polisin radyo evinde çalışma şartları, görev süresi, hayat pahalılığı, merkezi yerde oturma ve çalışmanın avantajları üzerine alışkanlık dolu, sıradanmış gibi görünen diyalog, yaratılan statüler ve durumun ciddiyetiyle gergin bir hal alıyor. Hakikatte de böyle değil mi? Mühim işlerin ortasında acıkırız, birşeyler içme ihtiyacı duyarız ve alakasız mevzular üzerine konuşuruz. Tabii ki kimle ve nasıl konuştuğumuz belirleyicidir. Yani sıradan, alışkın olduğumuz bir sinema örneği izlemiş olsaydık burada gözlerini belerterek kötü adamlar olduklarına seyirciyi ikna etmeye çalışan yapay oyuncuların naylon konuşmalarına tanık olabilirdik. Anons filminde ise kendilerine verilen anons görevini yerine getirmeye çalışan dört insan ve onları çevreleyen insanlar ve yaşam var. İşte aradığımız şey de bu olmalı. Amacı olan karakterleri eylem sürecinde dönüştürmek. Şablon tiplerle espriler patlatmak yerine eyleyen ve hikaye yaratan karakterlere ihtiyacımız var.


Karakterler arasında düşükten yükseğe statüler yaratın. Anons filminde askerler kendi aralarında rütbesel bir hiyerarşiye sahip oldukları gibi ilişkiye girdikleri kişilerle ayrı ayrı statü dengelerine sahip olabiliyorlar. Radyo evine girip içeridekileri rehin aldıklarında en yüksek statüye sahip oldukları gibi, makineyi çalıştıramadıklarında teknik karşısında statüleri sarsılıyor. Aslında her karakterin statüsü denge değiştirip duruyor ki bu da durgun sahnelerde bile gerilim ve merakı ayakta tutan bir sonuç ortaya çıkartıyor. Koca komutana bir hemşire tarafından ağzının payının verilmesi statünün ana göre değişebileceğini gösteren en güzel sahnelerden biri. Gidin izleyin bence.

Absürd ya da beklenmedik durumlar yaratıp bunu sahne içinde ikna edici hale getirin. Anons filmini izlediğinizde de bunu çokça göreceksiniz. Arası bozuk bir çift, iki darbeci komutan, bir genel müdür ve fırın işçisi bir ekmek kamyonunda nasıl bir araya gelir?

Karakterlere seçimler yaptırın ve seçimlerinize sıkı sıkı sarılın. Bu istikrarlı hikayenin anahtarlarından biri. Karakteriniz için ekmekleri zamanında dağıtmak, darbe bildirisi okumak kadar önemli olmalı, hem de aynı anda.



Karakterlerinizi mecbur bırakın. Yaptığımız seçimlerden vazgeçmeden karakterimiz bir takım zorluklarla karşılaştığında taviz vermek zorunda kalacak ve hikayenin gerilimine önemli katkılar sağlayacak mecburiyet içine düşecek. Muhbir olduğu anlaşılan yakın arkadaş karakteri nereye götürür, anlamadığı bir makineyi çalıştırmak zorunda kalmak macerayı nereye sürükler, kıyafetlerin olduğu çanta unutulmuşsa karakter ne yapar?

Hikaye anlatın. Karakterlerinize hikaye anlattırın. Eski ortak bir anı, mesleki detay, birşeylerin püf noktası, içki adabı, böbürlenilen birşeyler vb. Çehov karakterlerinde de çokça rastladığımız bu nokta karakterleri ete kemiğe büründürmek için birebir. Bir Türk askeri Kuzey Kore marşını neden ezberlesin ki?

Neden sonuç ilişkisi yaratın. Sahnelerde olanlar ve karakterlerin eylemleri zincirleme etkiler yaratsın. Önemsiz gibi görünen detaylar büyük sonuçlar yaratarak karakterleri ve hikayeyi güçlendirecektir. Hiç de üzerine vazife değilken kaçan birini yakalamak, bir işçinin gelecek planlarını nasıl etkiler? Cevabı Anons’ta. Bu gibi durumları sahnede doğaçlama yaratmak mümkün. Bunun için oynanan, söylenen her ayrıntıyı akılda tutmalı, olacaklar üzerine değil, olmuş olanlar üzerine yoğunlaşmalısınız. Doğaçlama hikaye yaratımında yaratılmış olan malzemeler ve anlara odaklanmadığınızda zengin olasılıkları feda etmiş oluruz. Hikayenin başında olan herhangi bir şey daha sonra karakterleri dönüştürme potansiyeline sahiptir. Belki olmasa da olur denebilecek şeyler gerçekleştiğinde hikayeyi ince katmanlarla bezemek mümkün olabilir.

Sözsüz sahneler oynamaktan çekinmeyin. Karakterleriniz her an konuşmak zorunda değil. Hatta yarattığımız sahnede eylem, duygu, beklenti varsa sözsüz anların uzaması sahnenin etkisini arttıracaktır. Telefon görüşmesi beklemek, arkadaş beklemek, ameliyatın bitişini beklemek zorunda kalmak ve daha bir çok örnek bulmak mümkün Anons filminde. Bu durumlar sahnelerin kuvvetlenmesini ve ilginin yükselmesini sağlıyor.

Oynadığınız sahneyi doğaçlarken ciddi olun. Doğaçlama sahnede aradığımız şey ikna edicilik. Boyuttan yoksun şablon tiplerin yaptığı espriler silsilesi yerine hikayeler doğaçlamak istiyorsak karakterlerimizi ciddiye almalıyız. Komedi oynamak için tırt filmlerdeki gibi abuk subuk mimiklerle oynamayı bırakıp Anons filminde gerçekleştiği gibi kendince haklı nedenlere sahip karakterlerimizi olabildiğince ciddi durumlar içine sokmaya çalışmalıyız. Hakikat hakiki kahkahayı getirir.

İlk izlemenin ardından verdiği ilhamları sıralamaya çalıştım. Bundan sonrasında atölyelerde ve derslerde filmden ilhamla çalışmalar yapmak mümkün olabilir. Buradan okuyan öğrencim varsa filmi izlemesini dilerim. Belli ki çokça konuşacağız. İyi sahneyi anlatmak için harika referans film.



Filmin DVD’sinin çıkmasına daha çok var. O zamana dek bu kadarla idare edeceğiz. Sinema iyi olduğunda çok iyi bir şey. Teşekkürler.

Koray Tarhan
Kasım 2018